5 derslik, Scrum Master Empowerment eğitiminin konu başlıkları.

Scrum Master Empowerment programı ACM aracılığıyla Yemeksepeti’nde hayatımıza girdi. İki haftada bir yarım günden 5 derslik eğitim serisinin amacı, Scrum Master(SM)’ların Scrum konusunda bilgi ve farkındalık seviyesini artırmak, işin mekaniklerinden çok felsefesini anlamalarına yardımcı olmak, SM’lerin fasilitasyon yeteneklerini güçlendirmek, takım olma olgusu üzerinde düşünmeye yardımcı olmak.

 

İş başa düştü

İlkini geçen sene Ekim’de başlattığımız programın ardından, yeni oluşan takımlara seçilen SM’ler ve Agile severlerin sayısındaki artışla birlikte programı yeniden yapmaya karar verdim. Bu sefer yalnızdım. ACM’den öğrendiklerimin üstüne kendi araştırdıklarımı, bir sene içinde Yemeksepeti’nde iyileştirme alanı olarak gördüğüm konuları ve fasilitasyon yöntemlerini de dahil ederek programı çerçevesi aynı kalacak şekilde, içeriği yeniden hazırladım. Her şey tamamdı ama bir şeyi hala eksik hissediyordum. Ne olduğunu buldum: Eğlence!
Eğitim, katılımcı için başlı başına çok emek isteyen, ödevleri, sunumları olan, zaman ayırmayı gerektiren bir içeriğe sahip. İş ve günlük hayat yoğunluğu ile eğitim içeriği birleşince katılımcı için kaçıran değil, içine alan bir şey yapmak istedim.
Oyunlaştırma aradığım şey gibi görünüyordu. Sonra başladım araştırma yapmaya. Ercan Altuğ’un “Oyunlaştırma” kitabı, içindeki bilgiler, röportajlar ve linkler çok işime yaradı. Okumaların sonunda, en sık kullanılan, “bir görevi başardıkça rozet verme” kurgusunu aldım. Ancak tek başına bu kurgu yeterli değildi bence. Şu soruları kendime sorduğumda aradığım cevaplar da kendiliğinden geldi:

  • Eğitimi neden vermek istiyorum?
  • Katılımcılar arasında rekabet oluştururken dengeyi nasıl koruyabilirim?
  • İşbirliğini nasıl ön planda tutabilirim?
  • Nasıl cesaretlendirebilirim?
  • İlgiyi nasıl canlı tutarım?

Soruların yanıtlarının oyunlaştıma kurgusundaki etkisini sizle paylaşmak isterim.

Eğitimi neden vermek istiyorum?

Kısa yanıt: Tek başıma yetemiyorum! 😀
Uzun yanıtı ise, 18 takımdan oluşan 100’den fazla kişiye Agile Koçluk yapmaya çalışıyorum. Bu takımların 13’ü Scrum takımı ve her birinin SM’si var ama farklı yetkinlik seviyelerindeler. Bildiklerimi onlara aktarırsam, onlar da bu bilginin yayılmasını hem takımlarında hem de organizasyonda sağlayacaklardır. Buradan yola çıkarak, seviye tasarımını Agile dünyada sıkça duyabileceğiniz, öğrenme yolculuğunun adımları olan “Shu-Ha-Ri” ile kurguladım ve rozetler hazırladım.

Her seviyede değişen şey ne?

  • Öğrenme yolculuğunda benim etkin, katılımcının edilgin olduğu 1.seviye “Shu” için her derse katılımda, quizlerde %80 üzeri başarı sağlandığında ve ödevleri tamamladıklarında yani istenenleri yaptıklarında 10’ar puanlık rozetin sahibi oluyorlar.
  • 2. seviye olan “Ha” da ise amacım ilk seviyede öğrendiklerini kendi takımlarında, IT’de ve Stakeholder çalışmalarında uygulamaları, öğrendiklerinden makale yazmaları ve eğitim sayesinde farkettikleri, zamanla oluşmuş doğru kabul edilen yanlışları paylaşmalarını istiyorum. Artık bir farkındalığın uyandığı, bazı şeylerden rahatsız olmaya ve çözüm aramaya başladıkları her konunun puanı 20.
  • 3. seviye “Ri” artık kendilerinin çözümün bir parçası oldukları ve bana ihtiyaç duymadıkları seviye. Çözüm önerileri için ilk iki derste yaptığımız çalışmalar sonucunda aldıkları kararları gerçekleştirirlerse, ve ikinci seviyede farkettikleri doğru bilinen yanlışların düzeltilmesini sağlarlarsa 30 puanı kaparlar 😉

Her görev sonunda alınan puanları herkese açık liderlik panosunda tutuyorum.

Seviye tasarımları ve rozet detayları

Katılımcılar arasında rekabet oluştururken dengeyi nasıl koruyabilirim?

İstedim ki eğitime katılanlar arasında hem tatlı bir rekabet olsun hem de puan almak farklı bilgi ve ilgi seviyesindeki kişiler için de mümkün olsun.
Eğitime SM olup kendini geliştirmek için gelen de var, Agile sever olan ve takımında pozitif etkileri yaşamak için gelen de var. Amacım puan almayı kolay kılmak, herkesi oyunun bir parçası haline getirmek, sadece merakından eğitime katılan kişilere de puan alma şansı sağlamak. Ancak seviye kurgusuyla da “puan almak çok kolay ama en yüksek puanlar benim çabamla alabildiklerim” farkındalığını sağlamak. Shu seviyesindeki görevlerle puan almak çok kolayken Ha ve Ri seviyesindeki çalışmalar kişinin istekliliğiyle ilgili. Burada fark yaratan kişiler yüksek puanla önde giderken, o seviyeyi yakalamak isteyen bir kişi de gerçekten istekliyse farkındalığıyla yaptığı çalışmalarla geride kalmamayı tercih edebilir 😉

İşbirliğini nasıl ön planda tutabilirim? Nasıl cesaretlendirebilirim? İlgiyi nasıl canlı tutarım?

Herhangi bir zamanda verilebilecek rozetlerle üç soruma da cevap buldum.

  • Rekabet iyi hoş da, hep Agile yaklaşımda anlatmaya çalıştığım işbirliği, destek, yardımlaşma konularını bir şekilde desteklemezsem kendimle çelişecektim. Yardımıma Socializer rozeti yetişti 🙂 Seviye farketmeksizin, ödevler, özellikle de araştırma/sunum ödevleri tek başına yapması sıkıcı olabilen şeyler. Hem birbirlerini desteklesinler, hem de birlikte tartışma ve üzerine düşünme imkanı sağlasın diye ekipten herhangi bir kişiyle yapacakları her çalışma için her katılımcıya 10 puanlık rozetlerden vermeye karar verdim.
  • İstedim ki bu çalışma iki haftada bir akıllara gelmesin. Madem bir yola girdik, yaptıklarımızı içselleştirsinler istiyorum, 5’er puanlık Curious rozetleri hazırladım. Bir whatsapp grubu kurduk. Frekansı çok yüksek olmamak(ee bıktırmamak da lazım) üzere arada bir oradan okuma, online quiz, video izleme gibi görevler veriyorum. Bitiren “Done ✓” şeklinde gruba bildirimde bulunuyor. Her bildirimle liderlik panosunda puanları güncelliyorum.
  • Sunum ödevlerinde insanlar çıkıp anlatmaya çekinmesin istedim. Bunun için de gönüllü olarak sunum yapana “Braveheart” rozeti hazırladım.

Oyunlaştırma işe yaradı mı?

Eğitim hala devam ediyor. Ancak etkilerini daha ilk dersten görmeye başladık. Farketmişsinizdir, eğitimin amacı sadece eğitim vermek değil, katılımcıları yaptığı şeyleri düşünen, sorgulayan ve kendi tarzında hayata geçiren kişilere dönüştürmek. Anlık gönderdiğim quizleri çözerken akla takılanların tartışmaya açılması, toplantılar sırasında yaşadıkları ama ne yapacaklarını bilemedikleri durumu benden başkalarıyla da konuşmaları, “Gözde biz şunu şöyle yapıyorduk ama farkettim ki başka yöntemi de varmış” halleri bence amacına ulaştığının bir göstergesi. Eğlence kısmı da bal üstünde kaymak:)

Bonus

Rozetleri yaparken o kadar eğlendim ki, benim de bir rozetim olsun istedim.
Kedi annesi olmak insanı kedileştiriyor galiba:) Eğitime katılanlar kendi ayakları üstünde durup kendi çözümlerini bulmaya başladıklarında kedi gibi gırlamaya başlıyorum. “Purring Coach” da benim rozetim oldu 🙂